Türkçe'de admirable

Örnek cümleler
Tom has done an admirable job.
Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.




An interesting record is still preserved of the inhuman cruelties which were inflicted on this admirable young woman in the secret of the prison house where no eye pitied her and where no friendly hand composed her aching limbs.
Hiçbir gözün ona acımadığı ve hiçbir sıcak elin onun ağrıyan bacaklarını yatıştırmadığı cezaevinin gizli bölümündeki hayranlık uyandıran genç bir kadına yapılan insanlık dışı zulümlerle ilgili ilginç bir kayıt hâlâ korunuyor.




He made an admirable speech about protecting the environment.
O, çevreyi koruma hakkında taktire şayan bir konuşma yaptı.




His self-denial is admirable.
Onun özverisi takdire değer.




She is an admirable woman.
O takdire değer bir kadın.




Your essay is admirable in regard to style.
Stilini göz önünde bulundurursak deneme yazın harika.




Your motive was admirable, but your action was not.
Senin güdün taktire değer fakat eylemin değil.




Eş anlamlılar
2. commendable: worthy, estimable, excellent, glorious, praiseworthy, meritorious