Türkçe'de model

f. örneğe göre yapmak, model yapmak, modellik etmek, kalıbını çıkarmak, biçimlendirmek
i. model, numune, örnek, kalıp, manken
s. model, örnek olan

İngilizce'de model

n. example, pattern, template, exemplar; one who models (clothing, etc.); one who sits as a subject for an artist; person whose work is to show clothes by wearing them; replica, miniature; paragon, ideal
v. display; example, exhibit; mold, design, shape
adj. ideal, serving as an example, worthy of emulation

Örnek cümleler

Making model planes is his only hobby.

Model uçaklar yapmak onun tek hobisidir.

I used to dream about becoming a model.

Bir manken olmanın hayalini kurardım.

Who's your favorite fashion model?

Favori moda mankenin kim?

He compared his car to the new model.

Arabasını yeni modelle karşılaştırdı.

His motorcycle is the latest model.

Onun motosikleti en son model.

I should've known you were a model.

Bir manken olduğunu bilmeliydim.

I haven't been much of a role model.

Pek örnek alınacak birisi olmadım.

I take dancing and modeling lessons.

Dans ve mankenlik dersleri alıyorum.

Making a model plane is interesting.

Model uçak yapmak ilginçtir.

A model must have an attractive body.

Bir model çekici bir vücuda sahip olmalıdır.

Eş anlamlılar

1. copy: duplicate, facsimile, mock-up, image, print, imitation, representation
2. archetype: example, ideal, exemplar, mould, original, prototype
3. form: design, fashion, mould, pattern, plan, shape

Sözcük Gurupları

model aircraft → hav. model uçak
model building → biliş. model geliştirme
model driven → model güdümlü
model reference control → modele dayanan denetim, modele dayananan denetim
model test → örnek deneyi, maket üzerinde deneme
model workshop → model atölyesi, maket işliği
modeler → i. modelci, model ressamı
modeling → i. modelini yapma
modelling → i. biçimlendirme